24 Ekim 2025 Cuma
HERŞEYE RAĞMEN...
13 Ekim 2025 Pazartesi
BABAMA BABALAR GÜNÜ MEKTUBUM
Keşke ben biraz daha genç olsam sen de bu kadar erken ölmeseydin baba. Bu gün babalar gününde benim de gününü kutladığım bir babam olsaydı. Özelikle şu günlerde seninle kim bilir aynı fikirlerde olmasak da neler konuşur, neleri tartışırdık aramızda. Sana son yazdıklarımdan bölümler okumayı ve görüşünü öğrenmeyi o kadar çok isterdim ki.
Biliyorum gençken itirazlarıma kızarken bunda benim için endişelenmenin de payı vardı. Bu ülkeyi o zamanlar benden daha iyi tanıyordun, şimdi daha iyi anlıyorum bunu. Senin yerinde bir baba olarak karşıma çocuğum olarak kendimi koysaydım belki ben de aynı şeyleri söylerdim oğluma.
İkimiz de ne çok kahrını çektik bu ülkenin değil mi? Üstelik sen taşrada avukatlık yapan bir kişi olarak, bilirim, ne çok yalnızlık çekerdin. Hiç pişmanım dediğini duymadım ama bilirdim, burada mesleğini en iyi yapan bir kaç avukattan biriydin, bunu ofisinde kulak misafiri olduğum arkadaş sohbetlerinde ağzından dinlediğim sözlerinden, itirazlarından ve mesleğinin özü sayılacak savunmalarından anlardım.
Senin farklılığını daha o yaşlarda anladığımda senden ne kadar çok gurur duyduğumu belki yüzüne karşı hiç söylemedim; şimdi beni duyamayacaksın ama benim için böyleydin baba. Etrafındaki çok az dostundan bazılarını daha sonra araştırıp yakından tanıdığımda aklımdan geçen şu olmuştu: Benim babam da onlardan biriydi. Biliyor musun baba, bunu öğrendiğim günden beri sana duyduğum hayranlığım daha da arttı. Sen o taşra kentinde yakın dostlarınla birlikte bir vaha gibiydiniz herkes için. Her konuda size gelip danışan genç avukatların gözünde yıllar sonra baro odasında asılı duran, adın yazılı cüppeni görünce de anladım bunu. Belki yaşarken kimseden duymamışsındır sana hayranlıklarını ama sen öldükten sonra oğlu olduğumu söylediğimde biraz mahçup ve üzgün bir yüzle "Behzat beyin oğlusunuz, öylemi" diyenlerin ne çok olduğunu bilmeni isterim.
Ama benim için senin oğlun olmayı asıl önemli kılan bunlardan da öte şeylerdi. Hatırlar mısın, bana bir daktilo almıştın durup dururken, çok şaşırmıştım. Böyle sürprizler yapmayı severdin. O daktilo hala odamın bir köşesinde duruyor artık kullanmasam da. Bana bu hediyeyi almakla yaptığın değer biçilmez katkın sayesinde bak bana yazmayı nasıl sevdirdiğini anlatmaya çalışıyorum görüyorsun değil mi?
Yazma merakımı yakalayıp her fırsatta bunu kanıtlamayı sağlayan ödevlerini hiç unutmuyorum. Üyesi olduğun partinin bildirilerini bana yazdırmandan tut da, Barolar Birliği sempozyumunda yapacağın konuşmanın metnini benim düzeltmemi istemene kadar bana duyduğun güven için sana teşekkür ediyorum baba.
Ah baba, sana hayranlığım kadar öfkeli olduğum şeyler de var elbet. Ama bunları tekrarlamanın zamanı çoktan geçti farkındayım. Bunları yanına geldiğimde konuşuruz artık. Babalar günün kutlu olsun sevgili Babam.
HERŞEYE RAĞMEN...
Her şeye rağmen dirençli olmak zorunda toplum. BirGün Gazetesi çok önemli bir vurgu yapıyor: "Devletin olanca gücüyle saldırılarını sü...
-
Aklım yanan otelin bitişiğinde kayak alanındaki görüntülerde bir yandan da. Yangın olup bitmiş ölen ölmüş, eğlenmeye devam dercesine başka...
-
Dünyamızın ve elbette ki ülkemizin başında bir Donald Trump heyhulası dolaşıyor. Daha şimdiden dünyada alarm zilleri çalmaya başladı bile. T...
-
Aşağıdaki adamın fotoğrafı gece uyumadan önce bakılacak bir görüntü değil hiç şüphesiz! Ama bu Pazartesi gecesi TS itibariyle 20'de ba...