İçinizden geçiyordur belki, "Akın sen Ayvalık'da şiirini yazmana bak, denizin ve yeşilin tadını çıkar, sana ne TÜSİAD'dan" diyebilirsiniz...Ama ülke bu haldeyken yani güneşin önüne bulut, ağacın dibine de balta düşmüşse gel de oyalan hiçbir şey umurunda olmadan...
O halde aynı minvalde yazmaya başlayalım yine...
TÜSİAD anladığım kadarıyla bu kez dersini çıkarmış ama yine de sözüm var ciddiyetiyle kaygılarını ve şartlarını sıralamış:
"Ekonomik büyümenin bir miktar yavaşlamasını kabullenmeliyiz.
Özel sektörde ve kamuda kaynakları verimli kullanmalı ve harcamaları kontrol altına almalıyız.
Enflasyonist olmayan adil vergilendirme yapmalıyız.
Ve en önemlisi beklentileri olumlu yönde geliştirmeli ve ekonomik dalgalanmalar yaratmamalıyız, aksine istikrarlı bir ortam için alan açmalıyız.
Aras ayrıca, "Toplumsal refahı arttırmak, hayat pahalılığı sorununu çözmek, gelir dağılımını düzeltmek için mutlaka enflasyonu düşük tek hanelere indirmeliyiz. Düşen enflasyonun yarattığı güven ortamı ve artan verimlilik yeni dünya düzeninde ülkemizi üst sıralara taşıyacaktır" demiş...
Eh pek kızdıracak laflar etmemiş sayılır ...
Ben iktisattan anlarım demeyeceğim ama diyeceklerim var elbet bunlara.
Ekonomik büyümenin yavaşlaması alıştığımız, epeydir tanık olduğumuz bir tavsiye. İktidar zaten bunu yürütmeye çalışmıyor mu bir süredir. Bu daha az yatırım demek. Kısıtlı paranın doğru ellerin kontrolünde olması ise fiyatlarda talep baskısını düşürmek...Karşılığı daha fazla işsizlik ve iş yerlerinde artan iflas demek.
Bunu yapmak için kaynakları kar getirmeyen( ki buna verimsizlik diyorlar) alanlar yerine işini iyi bilen büyük sermaye erbabına yönlendirneli. Bu ise krizden tekelleşerek büyüyen sermayenin ekonominin tek sahibi olması demek...
Altta kalanın canı sıksın, küçük ve orta ölçekte işletmelerin ruhuna fatiha!
Bu işsizliğe yol açar, onu siyasetçi düşünsün, bana ne!
Enflasyonist olmayan vergilendirme istemek ise iki yüzlülüğün ta kendisi. Gelirine göre vergi matrahınına enflasyon farkı ayarlaması yaparak daha az vergi ödemek. Sevsinler seni...Uyanık.
Vergi yüknün yüzde 70'ni omuzlamış vatandaştan enflasyon dinlemeden dolaylı yoldan tahsilatını yap ama bana gelince yükümü enflasyon kadar azaltılmış reel gelire göre hesapla. O ne ala!
Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Yani daha önemlisi diye vurgu yapılan mevzuya. O da şu: Beklentileri olumsuz yönde etkileyecek ekonomik dalgalanmalardan kaçınma hatırlatması aslında piyasaları ve döviz dengesini alt üst edecek siyasi tepkilerden uzak durunuz demek. Ne demek istediğini geçmişte daha açık cümlelerle izah eden TÜSİAD bu kez dersini almış uslu çocuk edasıyla akıllı davranmış gördüğünüz gibi.
Sonrasını okumak ve yorum yapmak gereksiz. Refah artışı , gelir dağılımı dengesi, düşük enflasyon ve sağlanacak güven ortamı ile gelsin oylar pardon paralar diyen Mehmet Şimşek'in vaatlerini zaten biliyoruz. Bu konuda yönetimle ne güzel anlaştıklarına itiraz edenin dili şişsin!