27 Haziran 2025 Cuma

BAY KEMAL OLAYI

#KendimeYazılar 

İtiraf ediyorum, Bay Kemal'lin kendisiyle alıp verdiğim meselenin hikayesi daha eskiye, 2023 seçimleri öncesine  dayanır. Uzun yürüyüş sırasında gösterdiği madalyasız kahramanlığın üstünü yırtarcasına sonradan çizmiş olsa da hiç unutamam. Tarih de unutmayacaktır. MÖ 500. yüzyılda Büyük İskender'in Anadolu'ya yaptığı büyük seferi andırır. Ayakkabılarını çıkartıp morarmış tırnaklarını bana gösterirken kendisinden şahsen dinlemiş biriyim. 

Hele 2018 seçimlerinde meclis konuşmasında Muharrem beyi kürsüye bir çağrışı vardır ki destan niteliğinde bir anı sayılır, nitekim içimize taş gibi oturmuştur. Daha öncesinde ise en büyük hatamdır dediği huzur ve istikrar yemini ederek MHP 'den seçmece karpuz gibi piyasaya sürdüğü Ekmeleddin bey hadisesi de dillere değil tarihe  destan olmuş vakayı hayriyeden sayılır. 

Ben anlattıkça elim tutmaz oluyor, titriyorum.  Her hatırlamayla beynim daha geriye çalıyor. 2016 yılındaki  büyük destur  ilanına kadar geliyorum.  Anayasa değişikliğinin yolunu açan bu süreç kafamda pervane gibi dönüyor. 6-8 Ekim 2014'deki Kobani eylemlerine suçlu aranırken  artan terör olaylarını da gerekçe göstererek parlamentoya yapılan dokunulmazlıkların kaldırılması çağrısına tostluyorum birden. Büyük kahramanım yine kürsüye fırlayıp sözde devletin bekası adına iktidar refleksiyle davranmaktan çekinmiyor ve dokunulmazlıkları kaldırma çağrılarına dört kulağıyla uyum gösteriyor.

Zavallım kurban Demirtaş yıllar sonra, "evet denmeseydi tarih başka türlü olurdu" dediği hadise vuku buluyor ve kendisine, yanlış anlaşılmasın, Bay Kemal'e hayranlığım böyle başlıyor!

Kahramanımın en büyük eserim olacak dediği 2023 yılına gelirsek burada ona hakkı yenmiş yetim dememek haksızlık sayılır. O gösterdiği muhteşem çabanın değerini bilmek lazım! Ağzı kitlenmiş halde aylarca sus pus bekleyip sonunda "ne görsek beğenirsiniz" dediğimiz sonuçları yaşadıktan sonra gözlerim yaşarmış halde kapısını çalıp kendisine sarılmamı hiç unutamıyorum. 

Beni teskin ederken, "olur böyle vakalar, ben de istemezdim" demişti. Benle  konuşurken gözünde sönmeyen ışığı nasıl fark edememişim!  Sonra parti içinde uğradığı malum ihanet başladı zaten. Onu çekemeyenler ile çekiştirenler arası kavganın  yaşandığı 2024 kurultayında ipler kopunca yine ziyaretine gittim. Çok kararlıyım dediğini bu gün gibi hatırlıyorum. "Bu kez yürüyüşüm  daha uzun sürecek" dedi bana. Nasıl diye sorduğumda, görünce anlarsın dedi.
Bay Kemal ile başlayan yolculuğun hikayesi işte böyle. Şimdi partisini ekmek gibi doğrayıp kuşlara mı yedirecek sanıyorsunuz? Hiç  sanmıyorum. Bile isteye ikram edecek. Kime mi?

HERŞEYE RAĞMEN...

Her şeye rağmen dirençli olmak zorunda toplum.  BirGün Gazetesi çok önemli bir vurgu yapıyor: "Devletin olanca gücüyle saldırılarını sü...